Kurumlar Vergisinde %5’lik İndirimin Şartları ,  30001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6824 sayılı Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (GV)’nun mükerrer 121 inci maddesinde değişiklik yapılmış ve bu maddenin uygulama şekil ve şartları 30279 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 301 seri numaralı GV Genel Tebliği’nde açıklanmıştır. Bu düzenleme ile kamuoyunda “düzgün mükellef” olarak bilinen ve vergi görevini eksiksiz yerine getiren mükelleflerin ödüllendirilmesi ve böylece vergi disiplini sağlanarak mükelleflerin kayıtlı sistem içerisinde vergilerini zamanında ödeme alışkanlığı kazanmaları özendirilmek istenmiştir.
1.1.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek bu uygulama ile vergiye uyumlu olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri bakımından ödenecek gelir ve kurumlar vergisinde %5 oranında indirim yapılması olanağı getirilmiştir.
Yazının ilerleyen bölümlerinde yukarıda kısaca özetlenen vergi indirimi tüm detay yönleriyle açıklanacak ve olabildiğince anlaşılır şekilde izah edilmeye çalışılacaktır.
II) VERGİ İNDİRİMİNİN ŞARTLARI VE UYGULANMASI
Yapılan yasal düzenlemenin koşulları aşağıya aktarılmıştır.
A) Kapsama Girenler
Vergi indiriminden, ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle kurumlar vergisi mükellefleri (Finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç) yararlanabileceklerdir.
B) Yararlanma Şartları
1) Vergi indiriminden yararlanabilmeleri için, indirimin hesaplanacağı kurumlar vergisi beyannamesinin (kanun sadece bu beyannameyi düzenlediğinden bu vergilere ait geçici vergi beyannameleri kapsamdışıdır) ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken kurumlar vergisi, katma değer vergisi, muhtasar gibi tüm vergi beyannamelerin (düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler dahil) kanuni süresi içerisinde verilmiş olması gerekir.
Ancak bilgi amaçlı olarak verilen Ba ve Bs gibi beyannamelerin de bu kapsamda olup olmadığı tartışma konusudur. Bize göre bu beyannameler bakımından ortaya çıkan vergisel bir tutar söz konusu olmadığından, kapsama dahil edilmemesi gerekir fakat vergi dairelerine verilen her tür beyannamenin içinde yer almalıdır şeklinde bir görüşte ileri sürülebilmektedir. Bu açıdan yaklaştığımızda konuyu vergi dairesine verilmesi gereken ve adına beyanname denilen tüm beyannamelerin dahil edilmesi gerekir şeklinde özetleyebiliriz.
Beyana tabi olmayan vergiler bakımından bu madde hükümsüzdür. Örneğin Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) vb. gibi.
2) Bu beyannameler (Kurumlar, KDV, Muhtasar, Damga, Ba, Bs ve Geçici vb.) üzerine tahakkuk eden vergiler kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması gerekir. Ancak her bir beyanname itibarıyla 10.- TL’ye kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali anlamına gelmez.
3) Uygulama en erken 2017 gelir ve kurum kazançları için beyan edilen gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine tatbik edilebilir. Bu takdirde 2017, 2016 ve 2015 vergilendirme dönemlerinin tamamı için vergi beyannameleri (tüm beyanlar dahil geçici hariç) zamanında verilmiş ve bunlara ait vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması şarttır.
4) İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın bir tarhiyatın bulunmaması gerekmektedir.
Ancak ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlar kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken süreden önce kesinleşmiş (kesinleşmeden maksat, tarh edilen vergi ile kesilen cezaların idari yargı mercileri nezdinde dava konusu yapılmaması veya dava konusu edilmesi neticesinde tüm olağan kanun yollarının tüketilmesidir) yargı kararlarıyla veya VUK’un uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen (kısmen ortadan kaldırma kabul edilmez) ortadan kaldırılmış olması halinde vergi indiriminden yararlanılması mümkündür. Fakat ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlar ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken süreden sonra kesinleşmiş olması halinde bu müesseseden yararlanılamayacaktır. Fakat sonraki dönemler için yararlanılması mümkün olacaktır.
Söz konusu ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış tarhiyatların beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıldan öncekiler yıllar için yapılmış olması halinde indirimden yararlanılıp yararlanılmayacağı konusunda bir belirleme bulunmamaktadır. Bize göre böylesi bir durumda indirimden yararlanılması gerekir. Zira Tebliğ açıklaması beyanın yapıldığı yıl ve bu yıldan önceki 2 yıla işaret etmekte daha öncesini kapsamamaktadır. Yani örnek verecek olursak bir kurumlar vergisi mükellefinin 2017 hesap dönemi kurum kazancından hesaplayacağı vergiden indirim yapmasına, 2014 hesap dönemi için hakkında ikmalen veya re’sen bir tarhiyatın yapılıp yapılmamasının önemi olmayacak ve bu mükellef bakımından indirim müessesinden yararlanması sonucu ortaya çıkacaktır.
5) Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı ve vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları dâhil 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun(borcun hangi döneme ait olduğunun önemi yoktur.) bulunmaması gerekmektedir.
Vergi borçları beyana tabi vergi borçlarını kapsar beyan edilmeyen vergi borçları kapsam dışıdır. Örneğin MTV borcu gibi. Takside bağlanmış ve vadesi henüz gelmemiş vergi borçları 1.000.- TL’lik borcun hesabında dikkate alınmaz.
6) Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında VUK’un kaçakçılık suçlarını düzenleyen 359 uncu maddesinde sayılan fiillerin işlenmemiş olması şarttır.
Bu bilgilere göre 2017 takvim yılına ait kurumlar vergisini beyan eden bir mükellefin 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında VUK 359[1] uncu maddesinde sayılan fiillerden herhangi birini işlediğine ilişkin bir tespit bulunmaması gerekmektedir.
C) İndirimin Uygulanması ve İade Talebinde Süre
Şartları haiz mükellefler, kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinin %5’i oranında vergi indirimi hesaplayacaktır. Vergi indirimi tutarı, her hal ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamayacaktır. Bu indirim tutarı öncelikle bu beyannameler üzerinden ödenmesi gereken kurumlar vergisinden indirilebilecektir. Vergi indirimi tutarının ödenmesi gereken vergiden fazla olması halinde ise kalan tutar, kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içindemükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilecektir. Bu süre içerisindemahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmeyecektir.
Buna göre 2017 hesap dönemi kurum kazancını 25.04.2018 de beyan etmesi gereken bir mükellef için vergi indiriminin ödenmesi gereken vergiyi aşan kısmı 25.04.2019 tarihine kadar mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilecektir. Bu süreden sonra mahsup talebi dikkate alınmayacaktır.
Bu uygulama nedeniyle kurumlar vergisi için peşin vergileme olan geçici vergi beyanları söz konusu olduğundan hemen hemen her kapsama giren mükellef bakımından iade edilecek vergi doğacaktır. Bu yüzden bu müesseseden yararlanan mükelleflerin iade taleplerini süresi içinde talep etmeleri gerekir.
D) Cezai Şart ve Zamanaşımı
Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, şartları taşımadığı sonradan tespit edilirse ödenmeyen vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir. Aynı şekilde beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yılda herhangi bir vergiye ilişkin beyanın gerçek durumu yansıtmadığının, indirimden yararlanıldıktan sonra tespiti üzerine, yapılan tarhiyatların kesinleşmesi halinde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir.
İndirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler açısından zamanaşımı, yapılan tarhiyatın kesinleştiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlayacaktır.
III) SONUÇ
Yazının önceki bölümlerindeki açıklamalar sonucunda aşağıdaki sonuçlara ulaşılabilecektir.
1) Kurumlar vergisi mükellefleri 2017 hesap dönemi kazançları üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinde %5 oranında indirim yapabilecekler ve bu indirimi öncelikle kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan vergiden mahsup edebileceklerdir. Bu mahsup yapılamaz ise beyannamenin verilmesi tarihinden itibaren bir yıl için diğer vergi borçlarına mahsuben talepte bulunulacaktır. Bir yıl içinde talep yapılmazsa veya bir yıl içinde doğacak vergilerden mahsubu gerçekleşmezse bu haktan yararlanılamayacaktır.
2) Bu indirimden yararlanmak için;
a) Mükellefin geçici vergi beyanı hariç beyana tabi gelirleri bakımından tüm beyannamelerini zamanında vermiş ve kanuni süresi içinde vergilerini ödemiş olması,
b) Mükellef hakkında 2017, 2016 ve 2015 hesap dönemleri için ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış tarhiyatın bulunmaması (Ancak ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlar kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken süreden önce tamamen (kısmen ortadan kaldırma kabul edilmez) ortadan kaldırılırsa indirimden yararlanılır)
İkmalen, re’sen veya idarece yapılmış tarhiyatların beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıldan öncekiler yıllar için yapılmış olması halinde bize göre indirimden yararlanılması gerekecektir.
c) Vergi aslı ve vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları dâhil 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun (borcun hangi döneme ait olduğunun önemi yoktur.) bulunmaması, (beyana tabi olmayan vergi borçları kapsam dışıdır.)
d) 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında VUK 359 uncu maddesinde sayılan fiillerden herhangi birini işlediğine ilişkin bir tespit bulunmaması,
e) Vergi indirimi tutarının, her hal ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamaması, gerekmektedir.
3) Mükelleflerin, şartları taşımadığı sonradan tespit edilirse ödenmeyen vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir. Ödenmeyen vergiler açısından zamanaşımı, yapılan tarhiyatın kesinleştiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlayacaktır.
K A Y N A K Ç A
1) İlgili Kanunlar.
2) 301 Seri Numaralı GV Genel Tebliği
 


[1] Kaçakçılık Suçları ve Cezaları
Madde 359
a) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
1) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar,
Hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir. Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir.
b) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.
c) Bu Kanun hükümlerine göre ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
371 inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.
Kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında bu maddede yazılı cezaların uygulanması 344 üncü maddede yazılı vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez.
 
Kaynak: YMM Murat Dayanç -www.MuhasebeTR.com